Ölümcül Zehir: Glikoz Şurubu

Glikoz şurubu, bir diğer adıyla Mısır Şurubu, mısır nişastasından üretilen bir şeker türüdür. Normal bir şekerden çok daha tatlı olduğu ve daha ucuza mal edildiği için ekonomiktir.

Bu ürünün kullanılıp kullanılmadığını anlamak insan için imkansızdır. Tadı anlaşamayacak kadar şekere benzer ve ancak aldığınız gıdanın içindekiler kısmında yazıyorsa içinde olduğunu bilirsiniz.

Glikoz şurubu vücuda alındığı taktirde ön etki olarak vücudunuzun şeker dengesini alt üst eder, hormonal sistemlerinizi bozar ve uzun vadede kansere sebep olur. Glikoz şurubunun kanserli hücreleri beslediği ortaya çıkartılmıştır. Astım ve multi sikleroz gibi hastalıklara neden olabileceği bunun yanında karaciğeri büyütücü etkisi olduğu saptanmıştır. Bu durum daha çok yağ depolamanıza ve akabinde kilo almanıza neden olmaktadır. Böbreklerde taş oluşumuna ve patolojik değişiklikler ortaya çıkmasına neden olduğu belirlenmiştir. Alzheimer hastalıgı riskini artırdığı ve vücutta hormonal dengesizlikler yaparak, östrojen, testosteron vb. hormonların salgılanmasını artırabileceği öngörülmüştür. Bakır eksikliği başta olmak üzere vücudun mineral dengesini bozabilmektedir.

Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi – Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Nizamlıoğlu bir röportajında, “Bu bizim için çok tehlikelidir. Özellikle karaciğer aracılığıyla yağ sentezine katılarak  önemli damar yada kalp hastalıklarına neden olmaktadır. Hatta son yıllarda yapılan çalışmalarda kansorejik etkilerinin de olduğu görülmüştür.  Ayrıca tip 2 diyabet hastalığının oluşmasında da etkisi vardır. Tip 2 diyabetle birlikte kalp damar hatta kansere kadar gidebilecek hastalıklar ile böbrek yetmezliği, görme bozukluğu otaya çıkabilir. Bunun için gıdaları tüketirken içeriklerine çok dikkat etmemiz lazım. Raftan alınan gıdaların içeriklerini okuyup böyle bir tatlandırıcı konduysa çocuklarımızı ve kendimizi uzak tutmamız gerekir.” demiştir.

 

Glikoz şurubu içeren bir besin tüketmeye başladığınızda genellikle karşılaşılan his derin bir açlığın başlaması olur. Bu açlık kan şekerinizin düşmesi anlamına gelir. Aslında beynimiz açlığı midenin doluluğu ile değil kanımızdaki şeker oranına bakarak ölçer. Düşük şeker sırasında çok aç olduğunuzu hissedersiniz ve gıda alarak bu açlığı önlersiniz.

Mısır şurubunun zararları hakkında İzmir’deki üç odadan ortak açıklamada, glikoz şurubunun zararları ve olumsuz yönleri hakkında açıklama yapılmıştı.

Nişasta bazlı şekerlerin (glikoz şurubu) ülkemizde kullanımının neden sürdürüldüğü ile ilgili şeker dosyası isimli yayını aşağıdaki videodan izlemenizi tavsiye ederiz

Takvim haber kuruluşunun internet sitesinde yaptığı yayına atılan başlık “Tatlı Zehir” idi ve glikoz şurubunun yılda yarım kilo kullanılması gerekirken Türkiye’deki tüketimi yılda kişi başına 5 kiloyu bulduğu bildirilmişti. Araştırmayı yapan ekibin başkanı Profesör Stanley Ulijaszek’in ise mısır şurubunu bir intihar yolu olarak nitelendirmişti.

Amerikalı doktor Mark Hyman’a göre glikoz şurubunun insanları öldürmek için 5 farklı nedeni var:

Yüksek fruktozlu glukoz şurupları obezite ve şeker hastalığına neden olur. Glikoz şuruplarının vücut tarafından işlenişi normal şeker ile aynı şekilde değil. Çocuk Hastanesi Oakland Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmada bağırsakların glikoz şurubunun emmek için daha fazla enerji harcadığını, bu enerjiyi de bağırsağın bütünlüğünü korumak için kullandığı enerjiden aldığı bulundu. Bu durumun kolit gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasına sebep olduğu ortaya çıktı. Şu ana kadar yapılan araştırmalarda glikoz şurubunun toksisitesinin ne düzeyde olduğu ortaya çıkartılamadı. Ne kadar şeker moleküllerinden oluştuğu söylense de saf olmadığı teknik konuda yetkin kişilerce bilinmektedir. Vücutta salgılanan ve Leptin adı verilen yağ yakımını başlatma etkisine sahip hormonun salgılanmasını engeller. Bu etki zamanla birikir ve hormon sensörleri duyarsızlaşır. Durmadan insülin salgılayan vücut kendisini sürekli aç hissettirir çünkü aşırı insülin etkisiyle alınan besinler sürekli depolanır, kanda şeker kalmayınca kişi yine acıkır ve bu sürekli böyle devam eder. Zayıflamak imkansız olur. Şeker endüstrisi glikoz şurubu için “normal şekerden farkı yok” dese de bu endüstrilerini ayakta tutmak üzerine sıkça kullandıkları bir slogan. Markette aldığınız besinlerde yüksek fruktozlu şeker, mısır şurubu, glikoz şurubu vs. gibi kimyasallar mevcutsa içerdiği diğer vitamin, mineral, lif, antioksidan vb. faydalı olabilecek gıdaların bulunması glikoz şurubunun zararlı etkisini önlemeye yetmez. Yüksek fruktozlu mısır şurubu her zaman hastalıklara teşvik oluşturur. İçerdiği bileşikler, yağ, tuz, kimyasallar ve hatta cıva ile dolu olan çok kalitesiz besinlerde bulunur [Dr.Mark Hyman].

Prof. Dr. Ahmet Aydın (Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı başkanı) “Hangi ürünlerden uzak durmalıyız?” sorusuna “Paketlenmiş tüm şekerli hazır gıdalar, meyve suları ve pastane ürünleri…” cevabını vermiştir.

Nişasta bazlı şekerlerin dünyanın gelişmiş ülkelerinde yasaklanmasına ramen dünyanın en büyük pancar üreticilerinden olan Türkiye’de neden halen tüketildiği ve bilinçli sayılabilecek Sağlık Yöneticilerine ramen neden göz göre göre tüketilmesine müsade edildiği bilinmiyor.

Bir Ürünün İçinde Glikoz Şurubu Olduğunu Nasıl Anlarım?

Malesef tadarak anlayamazsınız fakat aldığınız ürünün içindekiler kısmında aşağıda verdiğimiz yazılardan birisini görürseniz glikoz şurubu içerir demektir:

Glikoz Şurubunun Diğer İsimleri: G37 – Glikoz Şurubu (DE-37) G40 – Glikoz Şurubu (DE-40) G58 – Glikoz Şurubu (DE-60) G95 – Glikoz Şurubu(DE min 97) M50 – Yüksek Maltoz Şurubu M38 – Maltoz Şurubu F85 – Fruktoz Şurubu Yüksek Fruktozlu Glikoz Şurubu